Türk-İş dalga geçme, harekete geç!

Salgın karşısında sadece sağlığını değil, işini de kaybetme tehdidi yaşayan işçiler için harekete geçmesi gereken sendikaların, patronlar karşısında "aciz" kalması kabul edilemez. Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay'ın basına yansıyan "Lütfen işçi çıkarmayın" cümlesi "ricacı" görüntüden bile daha fazlasıdır.

Yüz binlerce üyesi olduğunu iddia eden bir konfederasyonun Genel Başkanının "rica ederek" işçilerin işini koruduğu nerede ve ne zaman görülmüştür?

Toplumun sağlığını ve sosyal yaşamını derinden sarsan tehdit karşısında emekçi halkın çıkarlarını savunmak yerine rica ile iş yapmaya kalkmak işçilerin aklıyla dalga geçmektir. 

Emekçi halkın çıkarları, toplumun çıkarlarıdır. İnsan hayatı karşısında kendi kârlarını düşünen fırsatçılara karşı rica edilmez, mücadele edilir

Çağrımız yalnızca Türk-İş'e değil, başta mücadeleci sendikalar olmak üzere, tüm sendikal hareketedir. 

Uyumayın, harekete geçin!

Salgın tehdidi karşısında aşağıdaki dört adımı atarak işçi sınıfının sağlığını ve haklarını koruyalım:

1- İşten çıkartmalar durdurulsun.

2- Çalışması zorunlu olmayan tüm işyerlerinde ücretli izin zorunlu kılınsın.

3- Çalışması zorunlu olan işyerlerinde toplu korunma önlemleri alınsın. Tüm çalışanlar ücretsiz sağlık taramasından geçirilsin.

4- Ücretlere kamu garantisi verilsin. İşsizlik fonu, ücret garanti fonu gibi fonlar tüm işçilerin kullanıma sunulsun.

Sınıf Tavrı olarak tüm sendikal hareketi ve emekçileri bu talepleri yükseltmek üzere çağırır, tüm gücümüzle bu talepleri gerçekleştirmek için mücadele edeceğimizi duyururuz. 

Sınıf Tavrı