Özelleştirmeyi savunmak da, özelleştirenle işbirliği yapmak da suçtur!

20 Aralık günü Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı'nın imzasıyla yayınlanan kararnameye göre Sakarya'da bulunan Tank Palet fabrikası özelleştirilmek istenmektedir. Tank Palet fabrikası olarak bilinen 1.Ana Bakım Fabrikası'nın özelleştirilme kararının AKP'li Ethem Sancak'ın sahibi olduğu Katar ortaklı BMC firması için alındığı iddia edilmektedir. Kamuoyunun yakından tanıdığı Sancak'ın, aynı zamanda silah üretimi noktasında Almanya ile bağları bulunuyor. 


AKP iktidarının uluslararası tekelleri, emperyalizmi, sermaye çevrelerini kriz koşullarında "ikna etmek" için devreye soktuğu özelleştirme planı kabul edilemez. Tank Palet fabrikası, emekçilerin alınteri ile kurulmuş olan bir kamu mülküdür. Bu fabrikanın özelleştirilmesi, tıpkı TÜPRAŞ, SEKA, Telekom, Yatağan, TEKEL ve şeker fabrikalarının özelleştirimelerinde olduğu gibi özelleştirilmesi emekçilerin zararınadır. 

Her bir kamu mülkünün özelleştirilmesinden sadece o fabrikanın emekçileri değil, aynı zamanda milyarlaca dolara ulaşan kaynak aktarımıyla tüm emekçiler de zarar görmüştür. Verimsiz diye satılan TÜPRAŞ'ın milyarlarca dolar Koç Holding'e kazandırdığını, Telekom özelleştirmesiyle milyarlarca dolarlık zararı emekçilere yansıttığı, diğer özelleştirmeler ile yerli-yabancı sermayenin nasıl semirdiği iyi bilinen gerçeklerdir.

Sınıf Tavrı, bu özelleştirmeye karşı, başta sınıf sendikacılığı ilkelerini savunanlar olmak üzere, tüm emekçileri mücadele etmeye çağırıyor. 

Özelleştirme çabasıyla emperyalist tekellerle işbirliği yapmak emekçilere karşı işlenen bir suçtur. 


Özelleştirme sürecinin bir diğer gösterdiği gerçek ise "mücadele etme" gösterisi altında, işçilerin sürece "meze" edildiğidir. Özelleştirmeye karşı yükselen işçi tepkisini hafifletmek için önce fabrikaya Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın gelmesi, sonra Cumhurbaşkanı'nın "özelleştirme yok, devir işlemi var" diyerek özelleştirme gerçeğini ört bas etmesi, AKP'nin işçileri dört bir yandan çevirme çabasıdır.

Bu çabalara rağmen Türk-İş yönetiminin ve Harb-İş sendikasının Sakarya'da düzenlemek istediği mitingin "özelleştirme karşıtlığını" iktidardan "özen gösterme" beklentisi çabasına girmesi tipik bir sarı sendika taktiğidir. Daha yakın bir zaman önce Şeker-İş sendikasının, şeker fabrikaları özelleştirmesinde benzer bir tavır takınarak, özelleştirme karşıtı tepkileri diğer emekçilerden yalıtması hatırlanacak olursa, tank palet özelleştirmesinde de aynı süreç işlediği gözlemlenmektedir. 

Geçmiş özelleştirme deneyimlerinde "-mış gibi" yaparak süreci geçiştiren sendikacıların hepsi bugün "terfi" etmiş durumdadır. 


Sınıf Tavrı, bu duruma karşı işçileri uyarmaktadır. Sarı sendikaların bu taktikle özelleştirme sürecine karşı etkisiz işler yapması, bu sendikaların özelleştirenler ile işbirliğinin bir kanıtıdır. İşçiler, özelleştirme karşıtı mücadeleyi tüm emekçilerle birleştirmek zorundadır. 


Sınıf Tavrı, Tank Palet fabrikası işçilerini özelleştirme karşıtı mücadelede kendi komiteleri aracılığıyla mücadele etmeye çağırır. Biliyoruz ki; sarı sendika-sermaye-iktidar üçlüsüne karşı çıkabilecek yegane güç işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir.  

Özelleştirmeyi savunan da, özelleştiren işbirliği yapan da suçludur!


Sınıf Tavrı 

18.01.2019