Metal işçisi, MESS'in 'barutuna' aldanmamalı!

130 binden fazla metal işçisini ilgilendiren grup toplu sözleşme sürecine dair dün bir televizyon kanalında konuşan MESS Genel Sekreteri Özgür Barut, açıklamalarıyla patronların "neye" güvendiğini açıkça ilan etmiştir. Grevin "milli güvenlik" gerekçesiyle yasaklanacağını ifade eden Barut, güvendiği yerin kehanet yeteneği değil, AKP iktidarı olduğunu göstermiştir!

Metal patronları ve AKP iktidarı, metal işçilerinin en temel hakkı olan grevi elinden almak için şimdiden çalışmakta, açıkça işçileri tehdit etmektedir. Grev yasağı sopasını sallayan MESS, en büyük üyesi olan Koç Holding'in çıkarlarını "ulusal çıkar" sayarak, işçiye "sus emri" vermeye çalışmaktadır.

MESS Genel Sekreteri'nin patronların klasik sloganlarını yansıtmaktan öte bir şey söyleyemeyeceği bir kez daha ortaya çıkarken, bu sloganların gerçeklerle en ufaktan bir bağının olmadığı da görülmektedir. Metal işçisini, işçi sınıfının diğer kesimleriyle karşı karşıya getirerek gayr-ı meşru ilan etmeye çalışan MESS Genel Sekreteri, işçileri işsizlikle de tehdit ediyor.

Metal işçisi, MESS'in yalan ve sömürü düzenini de, sarı sendikaların MESS ile işbirliğine de, AKP iktidarının grev yasaklarına da pabuç bırakmadı, bırakmayacak!

Metal işçisi, toplu sözleşmede alın terinin ve ürettiği değerlerin karşılığını istiyor.

Son iki yılda reel ücretlerin gerilediği, ortalama enflasyon düzeyinin iki katına çıktığı bir dönemde, metal sektörü kâr rekorları kırmaya devam etmiş, sermaye alabildiğine büyümüştür. Dahası, metal işçisi daha uzun çalışma saatlerine, baskıya ve sağlığını tehdit eden çalışma temposuna maruz kalmıştır.

Böyle bir durumda, metal işçileri kendi kayıplarını telafi etmek istemektedir. Yoksulluk sınırının 7 bin liraya vardığı bir dönemde metal işçisinin yoksulluk sınırının yarısından bile az ortalama ücrete sahip olması kabul edilemez.

Üstelik, kâr rekorları kıran bir sektörün "işsizlik" ve "üretim gerilemesi" gerekçesi sunarak üç yıllık sözleşme ve enflasyon düzeyinde ücret artışı önermesi, "biz sizi daha fazla sömüreceğiz" demenin Türkçesi'dir.

Biz bu dili ve tehdidi kabul etmiyoruz.

Metal sektörünün üretim sorunu olmadığı gibi, mevcut kapasitesiyle dahi çok daha fazla kişiye iş sağlama olanağı bulunuyor. MESS Genel Sekreteri'nin bir parçası olduğu Koç Holding'in yıllık kârı bile, işçiye aktarıldığında binlerce kişiye fazladan istihdam sağlanabilmektedir.

MESS bildik yalanların arkasına sığınarak, metal işçisini ve diğer işçileri aldatmayı bırakmalı ve topluma alabildiğine açık biçimde "sizi sömürmeye devam edeceğiz" demelidir.

Metal işçisi, istihdam ve üretim artışı için MESS'in söylediklerinin gerçekçi olmadığını iyi biliyor. İstihdam ve üretim artışı için işçilerin çalışma saatlerinin azaltılması ve yatırımların kamu tarafından planlanması gerekmektedir.

Metal işçisine tehditler savuran MESS Genel Sekreteri'ni derhal metal işçisinden özür dilemeye çağırıyoruz.

Metal işçisi, bu tehditlerin geçici olmadığını bilmeli ve şimdiden grev yasağına karşı işyeri komitelerini fabrikalarda güçlendirmelidir. MESS'in tehditlerine karşı tüm işçi sınıfını ve emek dostlarını metal işçilerinin mücadelesine omuz vermeye davet ediyoruz.

Sınıf Tavrı

25.12.2019