Kısa çalışma, işçiye değil patrona hizmet ediyor!

Kısa çalışma, işçiye değil patrona hizmet ediyor!

Salgınla birlikte yaygın bir biçimde kullanılmaya başlanan ve patronlar için can simidi haline gelen "kısa çalışma ödeneği uygulamasının uzatılması" için i patron örgütleri çağrı yaptılar. Patron örgütlerinin Bakanlığa yaptığı çağrıda "kısa çalışma ödeneği uygulamasının yıl sonuna kadar uzatılması" talebi gündeme getirilirken, "çalışma barışı ve sosyal adaletin korunması" çağrısı yapıldı.

Patronlar için can simidi olan ve işçinin ücretinden kesilerek oluşturulan işsizlik fonundan sağlanan  ödenek, işçilerin açlığa mahkum edilmesinin adı haline gelmiştir. Salgının yarattığı maliyeti, işçi sınıfına yıkan bu anlayışın sosyal adaletten bahsetme olanağı yoktur. Kısa çalışma ödeneği uygulaması, sosyal adaletsizliğin adı haline gelmiştir.

Normalleşme adına milyonlarca işçi tam zamanlı bir biçimde çalışırken, kısa çalışma ödeneği ile emeğinin sömürülmesinin önünü açan açılamaz.  Milyonlarca işçi tam zamanlı bir biçimde çalışırken, ücret yükümlülüğünü işçinin alınteri ile oluşturulan fona yıkmanın gerekçesi sosyal adalet değil, emek sömürüsüdür.

Açıklamada imzası bulunarak patron örgütlerinin yanında saf alan Türk-İş ve Hak-İş, bir kez daha işçilerin temsilcisi olmadığını bu çağrı göstermişlerdir. Patron örgütlerinin uzantısı haline gelen bu sendikalara cevabı işçi sınıfı vermelidir.

Başta Türk-İş'in içinde kalan mücadeleci işçiler, olmak üzere, tüm işçiler patron örgütlerinin uzantısı haline gelen bu sendikalara karşı gereken yanıtı üretmelidir.

Sınıf Tavrı olarak, bu emek düşmanı çağrıyı kınıyoruz. İşçi sınıfı salgının yarattığı bedeli ödemek zorunda değildir.

Daha önce ilan ettiğimiz üzere çözüm; ücretlerin kamu garantisine geçirilmesi ve patronlardan servet vergisi alınmasından geçmektedir. Kriz dönemlerinde bedeli işçi sınıfının üzerine yıkanlar, esas bedeli ödemesi gerekenlerdir!


Çözüm kamucu ve toplumcu bir ekonomik düzendedir!


Sınıf Tavrı

28.08.2020