Asgari değil, insanca yaşayacak bir ücret!

Tek kişinin geçim maliyetinin 2649 TL olduğu bir ülkede, saptanan asgari ücret yalnızca patronları mutlu edebilir. Ülkemizi bir emek cehennemi haline getiren bu anlayış, emekçileri 2,5 liraya susturmak istiyor.

Saptanan asgari ücret, asgari yaşam standartlarını dahi karşılamıyor. Emekçilerin yüzde 40'dan fazlasının asgari ücret aldığı, ortalama maaşların yoksulluk sınırının altında kaldığı ülkemizde, bu asgari ücret artışını "yüksek düzeyde" olduğunu iddia etmek için ya iktidar olmak ya da patron olmak gerekir.

Emekçilerin alın teriyle var edilen zenginliklerin karşılığı üç kuruş değildir! Tüm işçi sınıfı için asgari ücret değil, insanca yaşamaya yetecek bir ücret gereklidir.

Bunun için ise asgari ücret belirleme komisyonundaki tiyatro elimizin tersiyle itmemiz gerekiyor. Sarı sendikaların sahte şovlarına, patronların yalanlarına, iktidarın kibir dolu konuşmalarına yanıtı bütün emekçiler birlik olarak vermelidir.

Asgari ücret artışını bir lütuf olarak gösteren anlayışa karşı, tüm emekçiler her türlü ayrımı geride bırakarak mücadele etmeli ve insanca bir yaşam isteklerini yinelemelidir. İşçileri farklı statülere bölerek ücret artışlarını "bir birinden pay çalmakla suçlayan" anlayışa karşı mücadele etmek her emekçinin görevidir.

Sınıf Tavrı, tüm emekçileri insanca bir yaşam ve eşitlikçi bir düzen için mücadeleye etmeye, sarı sendikaların şovlarına karşı gerçek bir mücadeleyi örgütlemeye çağırır.

Bize asgari değil, insanca bir yaşam gerek!

Sınıf Tavrı